TÜRKİYE CUMHURİYETİ VAŞİNGTON BÜYÜKELÇİSİ NAMIK TAN’IN AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDEKİ TÜRK TOPLUMUNA YÖNELİK YENİ YIL MESAJI

29 Aralık 2010

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Türk Toplumunun Değerli Üyeleri,

Acı ve tatlı anılarıyla 2010’i geride bırakarak, 2011 yılına umut ve mutlulukla giriyoruz.

T.C. Vaşington Büyükelçisi olarak göreve başlamam vesilesiyle yaklaşık bir yıl kadar önce yayınladığım mesajımda, başlıca hedefimin Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında köklerini tarihsel bağlardan, dostluk, ortaklık ve ittifak dayanışmasından alan münasebetlerin daha da ilerletilmesi olacağını belirtmiş, bu bağlamda Türk-Amerikan toplumunun desteğinin taşıdığı önemi vurgulamıştım. Geçtiğimiz bir yıla dönüp baktığımda, gerek Türk-Amerikan ilişkilerinin derinleştirilmesi gerek Türk-Amerikan toplumunun ABD sosyal ve kültürel yaşamındaki yerinin pekiştirilmesi konusunda hep birlikte güzel adımlar attığımızı mutlulukla görüyorum.

2010 yılı içinde Türkiye ve ABD arasında yaşanan yoğun ziyaret trafiği ikili ilişkilerin eriştiği seviyenin güzel bir göstergesidir. Bu çerçevede Sayın Cumhurbaşkanımızın Eylül ayında BM Genel Kurulu toplantıları, Sayın Başbakanımızın Nisan ayında Nükleer Güvenlik Zirvesi vesilesiyle yaptıkları ziyaretler, Dışişleri Bakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun Haziran ve Kasım aylarında Vaşington’u ziyaretleriyle diğer Sayın Bakanlarımız ve Sayın Milletvekillerimizin muhtelif temasları çerçevesinde gerçekleşen görüşme ve toplantılar ikili ilişkilerimize ivme katmıştır. Üst düzey resmi temasların yanısıra, Türk ve Amerikan iş, bilim, akademik ve sanat çevreleri arasında yıl içinde düzenlenen çeşitli faaliyetler de yararlı bir etkileşim yaratmıştır.

Sayın Başbakanımızın 2009 Aralık ayında Vaşington’u ziyareti sırasında kurulan  “Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi-ETSİÇ” mekanizmasının ilk toplantısı 19 Ekim 2010 tarihinde Vaşington’da gerçekleştirilmiştir. Türkiye’den Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan ile Devlet Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ın, ABD’den ise Ticaret Bakanı Gary Locke ile Ticaret Temsilcisi Ron Kirk’ün başkanlığında toplanan ETSİÇ, Türk-Amerikan ilişkilerinin “model ortaklık” temelinde, siyasi ve askeri işbirliğinin ötesini de kapsayacak şekilde, daha geniş bir zeminde farklılaştırılması ve zenginleştirilmesi açısından önem taşımaktadır. 20 Ekim 2010 tarihinde Vaşington’da imzalanan Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Anlaşması da bu bağlamda ehemniyet arzetmektedir. 2011 yılının ilk yarısında düzenlenmesi öngörülen ETSİÇ bünyesindeki Türk-Amerikan İş Konseyi’nin ilk toplantısı ile ülkemizin evsahipliğinde İstanbul’da yapılacak Uluslararası Girişimcilik Zirvesi bu ilişkileri daha da ileri bir noktaya taşıyacaktır.

Köklü tarihinden, zengin kültüründen ve her şeyden önemlisi aziz milletimizden güç alan ülkemizin GSYİH’sı 800 milyar doları aşmış, Türkiye Avrupa’nın altıncı, dünyanın ise onaltıncı  büyük ekonomisi haline gelmiştir. Ülkemizin Afganistan’dan Irak’a, Balkanlar ve Kafkaslardan Ortadoğu ve Afrika’ya kadar uzan geniş bir coğrafyada barış, istikrar ve refahın tesisine olan katkıları  bölgesinde ve ötesinde takdir edilmektedir. Bizzat Başkan Obama’nın da geçtiğimiz günlerde Türk basınında yayınlanan mülakatında  ifade ettiği gibi, dünyanın yüz yüze olduğu, her geçen gün çetrefilleşen zorluklar karşısında, Türk-Amerikan işbirliği hiç olmadığı kadar önem taşımaktadır. Ortak değerlere ve ideallere dayanan bu stratejik işbirliğini daha da ileri taşımak konusunda gerek ülkemize gerek ABD tarafına önemli rol ve sorumluluklar düşmektedir.

Türk-Amerikan ilişkilerinin temel taşlarından birini ABD’deki Türk toplumu oluşturmaktadır. Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi ve Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu ile Mayıs ayında kurulan Türk-Amerikan İttifakı’nın çatısı altındaki dernek ve kuruluşların sayısı 300’e yaklaşmıştır.  Derneklerimizin ABD’nin dört bir yanında düzenlediği etkinliklerin başarısı hepimizi mutlu etmektedir. 2 Kasım 2010’da düzenlenen seçimlere katılan toplam beş Türk-Amerikalıdan ikisinin seçilmeleri bizlere büyük gurur vermiştir. Bununla birlikte yapılanların yeterli görülmeyerek, Türk-Amerikan toplumunun birlik ve dayanışma duygusuyla mükemmele doğru her alanda aktif olmaya devam etmesi, sesini daha güçlü bir şekilde duyurması ve toplum yaşamındaki yerini pekiştirmesi fevkalade önem taşımaktadır. Türk-Amerikalıların, yerel makamların ardından biran önce federal düzeyde ve özellikle Kongre’de temsil edilmeleri en büyük arzumuz ve beklentimizdir.

Bu bağlamda, Türk-Amerikan toplumunun sene başında Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda ele alınan 252 sayılı karar tasarısına ilişkin süreçte oynadıkları etkin rolü bir kez daha takdirle anımsıyorum. Malumlarınız olduğu üzere, ülkemizin Ermenistan’la ilişkilerde tarihsel konuların da içinde bulunduğu geniş bir çerçevede uzlaşma tesis edilmesi amacıyla attığı adımlara dikkat çeken ve bu bağlamda ABD Kongresi’ni aklı selime davet eden çağrılarımıza rağmen, iç siyasi saiklerle hareket eden bazı Komite üyelerinin oylarıyla anılan karar tasarısı Mart ayında Komite düzeyinde kabul edilmişti. Bununla birlikte, karar tasarısının Komite’den geçmişteki benzerlerinin aksine sadece bir oy farkla geçebilmiş olmasında, ülkemizin artan önemi ve girişimlerinin yanısıra, Türk-Amerikan toplumunun bu kere, önceki yıllardan çok daha aktif ve  organize bir şekilde, birlik ve bütünlük içinde yürüttüğü çalışmaların büyük etkisi olmuştur.

Ancak Aralık ayının son günlerinde yaşadığımız gelişmeler her zaman dikkatli olmamızın gerektiğini açık şekilde ortaya koymuştur.  2010 yılının ilk günlerinde olduğu gibi,  dar görüşlü bir zihniyetin eseri olan sene sonundaki girişim karşısında da Türk-Amerikan toplumunun sergilediği uyanık ve kararlı duruş takdire şayandır.

Bu bağlamda katkıda bulunan Amerikalı dostlarımıza da ayrıca teşekkür etmek istiyorum.

2010 yılında kaydettiğimiz bu başarıların temelinde Türk-Amerikan toplumunun bütünlük içinde, yeknesak bir duruş göstermesi yatmaktadır. Toplumumuzun bu sağlam duruşu dayanışma ruhu içinde 2011 yılında daha da pekiştirerek sergilemeye devam edeceğine olan inancım tamdır.

Ben ve çalışma arkadaşlarım, bu bilinç ve anlayışla, Türk-Amerikan toplumunun güvenli ve huzurlu bir gelecek inşa etmeleri yönünde özenle ve inançla mesai yürütmeye devam edeceğiz. Büyükelçiliğimiz ve ülke sathına yayılmış Başkonsolosluklarımız, sizler için her zaman sorunlarınızın dikkatle dinlenerek, çözüme kavuşturulacağı ve beklentilerinizin karşılanacağı sıcak birer yuva teşkil edecektir. E-Konsolosluk, E-Pasaport gibi uygulamalar, 2011 yılında faaliyete geçecek olan Boston Başkonsolosluğumuz ve yıl içinde atacağımız diğer bazı adımlarla sizlerin hayatlarını daha da kolaylaştırmayı amaçlayan çabalarımızı sürdüreceğiz.

Bu duygu ve düşüncelerle  hepinize sağlık ve mutluluk dolu bir yıl diliyor, sevgi ve selamlarımı sunuyorum.

Namık TAN, T.C. Vaşington Büyükelçisi